Bir gün anneannemi Kuran okurken gördüm. ilk kez arapça harflerle o gün karşılaşmıştım. Harflere bakınca aklıma gelen ilk şey, beyaz donumun lastiğinin göbeğimde bıraktığı izlere çok benzediğiydi. Anneannem Kuran okurken çok içlenirdi...
Bir gün anneannem odasında yine Kuran okurken, ben de salondaki kanepeye oturup donumu kıvırdım. Göbeğimde oluşan ne idüğü belirsiz izlere baktım. Okunabilir işaretlerdi bana kalırsa. Kuran yazısından (o zaman arapça değil, kuran yazısıydı sadece) hiç farkı yoktu. Anneannemin Kuran okurken çıkardığı seslere (yani arapça) benzer sesler çıkararak donumun izlerini okumaya başladım. Anneannem içeri girdi. "Napıyosun?" dedi. "Kuran okuyorum" dedim.
...
Ben o gün, ilk dayağımı yedim...
___
Şimdi blogpostumuzun ikinci kısmında da bu olayın bende bıraktığı izleri tartışacağız.
-Doğrusu bu olay bende hiç iz bırakmadı. Hala anneanneme gittiğimde, "bizim menkıbe hanımın mevlütü varmış, cüzleri çıkarın" diyip, donumu kıvırıyorum, "hele höle gulu gulu" diyorum. Karşılıklı gülüyoruz filan. Demek ki neymiş, tekbirden anlamayanın hakkı kötekmiş. din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasına da laiklik deniyormuş.
pis kafir.
YanıtlaSilmuazzam
YanıtlaSil