12 Ocak 2010 Salı

dersler bitti,sadece sınavlar var. dolayısıyla yurt odasına hapsolmuş bir kızın öyküsünü dinleyeceksiniz şimdi.

yurt odasına hapsoldum. fiziksel varlığımı sürdürebilmek için ihtiyacım olana her türlü nevaleyi dia dan temin ettim. hayatımı sürdürmem için gerekli her türlü şeyin dia da mevcut olması ise ayrı bir konu.bunu daha sonra uzun uzun düşüneceğim.

odada buzdolabına en yakın kişi benim ve bir tost makinam var. en yakınımda her zaman dolu bir şişe su durur. tuvalet ve banyoya da en yakın kişi benim. bu durumda gerçekten dışarı çıkmak için hiçbir nedenim yok.sadece fiziksel olarak yer kaplamaya devam etmek istiyorsam tabi...

okunmuş, altı çizilmiş, ancak sınavdan önce tekrarlanmayı bekleyen, kalın, çok sayfalı seçkiler, okunması gereken bir takım makaleler, bitmesi gereken bir paper ve bir proje beni bekliyor sabırsızlıkla. bense msn ile barıştım. küslüğümüz 2 ay önce bitti.insanlarla sanal yolla da iletişim kurulabileceği gerçeğini tekrar benimsedim. barışmak bence hiçbir zaman kötü birşey olamaz ama beni meşgul ettiğinden ötürü ona biraz kızgınım.

tüm bunların yanı sıra, heyecanlanmak güzel birşey.(burada burak kut' un şarkısı aklıma gelmedi değil.)

neden heyecanlı olduğum konusunda hiçbir fikrim yok.

çok uykum geldi ve başım çatlamaklı oldu.
finallerinizin iyi geçeceğini umarak veda ediyorum.
haaa...şimdilik...yerler kaymıyo yalnız?

2 yorum: