14 Ekim 2010 Perşembe

eskiden kafamın köşeleri vardı.

bugün, bir arkadaşa  uğradım. eski günlerden konuştuk. (oha klişeleri peşisıra diziyorum su an resmen)
kafamın kare olduğunu düşündüğüm ve "bakın abi bunlar da köşeleri, elleyin bakın" diye insanları çılgınlar gibi darladığım, 1 metrekarede dünyanın en mutlu insanı olabileceğimi 1.5 saat 1 saniye bile durmadan dans ederek kanıtlamaya çalıştığım, hadi, harbi mi?, has.ktir 3lüsünden sonra bir odaya geçip epik film izlemek için milleti yine ölümüne darlayıp, filmin 5.dakikasında uyuya kaldığım, "ben tanrı olsam yarattığım her şeyin üstüne bir sufle yerdim" dediğim, "bu saaatte dominos açık mıdır? sufle yiyek" diye başlayıp 10ar kanat ve sufle söyleyerek göbeğime göbek kattığım, yanımdaki zavallı dostuma sürekli iğrenç el şakaları yapmama gerekçe olarak "el kol yapmak istiyorum" dediğim, "biraz yeşilliğe mi çıksak?" diye birbirimizi gaza getirip botanik kafası yaşadığımız, batu' nun cemre' yi hayatımda gördüğüm en atarlı surat ifadesiyle nedenini kendisi de bilmemek suretiyle "botanik deme LAN!" diye uyardığı, yurtlar bölgesinde "belllatttıırooooooo"(dünyanın en gereksiz ve anlamsız kelimesi) diye bağırarak koşuştuğumuz, bugün napıcaz diye kesinlikle birbirimize soru sormak zorunda olmadığımız çünkü o gün diğer günlerde ve birkaç saat öncesinde de yaptığımız şeyin aynısını yapacağımızdan emin olduğumuz, zombieland izlediğimiz, yahşi batı' yı 20 defa üstüste izleyip 20sinde de güldüğümüz, gafamgazan dediğimiz, tarık' ın (kodadı tarık), en ilginç zamanlarda "abi gitmem lazım beni izliyolar" diyip, hepimizin içine kurt düşürüp kaçtığı ve hayatımın arka planında comfortably numb çaldığı günleri çok özledim. beynimin kıvrımlarının çözülüp 12 parmak bağırsağından hiçbir farkının kalmadığı, mutluluk ve mutsuzluk, güzel ve çirkin, iyi ve kötü kavramlarını yitirip hissizleşebildiğim, istediğim zaman 15 kişi içinde bile yalnız bir kafa yaşayabildiğim, sürekli çok yükseklerde uçabildiğim, aşağıya ise sadece sufle ile inebildiğim günlerimi ve günlerimizi çok özledim allahın cezaları. bunları nostalya olarak andığım için de önceliklerimin (e haliyle) değiştiğini farketmek suretiyle "lan galiba büyüdüm" demek, baya kötü hissettirdi şu an beni.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder