6 Mayıs 2010 Perşembe

börtdak ve televizyon üzerinde bir tutam şey. (ve bokum gibi bir başlık)

6 mayıs, doğum günüme cok yakın bir tarih. /1972 si olmayan 6 mayıs elbette/
yarın benim doğum günüm lan.
21 oluyorum.
cok gencim.

ehfuıha;

Go, go, go, go
Go, go, go shorty
It's your birthday
We gon' party like it's yo birthday
We gon' sip Bacardi like it's yo birthday
and you know we don't give a fuck
It's your birthday!

You can find me in the club, bottle full of Bub
Look Mami, I got that X, if you into takin' drugs
I'm into having sex, I ain't into making love
So come give me a hug if you into getting rubbed

bak, eminemin tüm sarkılarını nasıl ezberlediysem sunu da ezberlemisim. doğum günü dedin mi, beynimin içinde dönmeye baslıyor allasız. fifti senti de hic sevmem. gecen gün, serdar ortaç'ından bergen'ine, ibrahim tatlıses'ten rihanna' ya, eminem' den limp bizkit' e ve türk arabesk fantazi alaturka sarkılarının alayını nasıl ezberleyebildiğimi düşündüm.ve anladım ki, ben onları ezberlemiyorum.beynime kazıyorum.

odasında vakit geciren birisi değilim.hatta annem kızmadıkça da salonda uyuyorum.odamı hakikaten kullanmıyorum.zaten yavaş yavaş benim odamdan cok evin bir odası olmaya basladı orası. haftasonları eve gittiğimde, annemin gereksiz parçaları odama yığdığını gördüm. artık odamda eski ütü masamız duruyor mesela.ve babamın alet çantası.
peki odasında vakit gecirmeyen bu kız ne yapıyor evde?
salon kanepesine uzanıp, televizyon izliyorum.
mutfağa gidip yemek yerken televizyon izliyorum.
evimizde wireless olmadığı için (mikrodalgamız, kahve makinamız ve elektrikli testeremiz de yok.ZARARLI DİYE) evin girişinin yanında baya küçük bi oda var.annemin odası orası da. iste geciyo köşesine resim yapıyo, gazete okuyo bu kadıncağız filan. interneti kullanabileceğim notalardan bir tanesi. fakat laptopun durduğu yerin yanında televizyon var. yani şöyle ki, ben ne zaman ki evde, bilgisayarın basındayım, sol tarafımda benden 20 cm uzaklıkta, 72 ekran bir televizyon mevcut ve kendisi hep açık. hayattan hiç kopmamak için televizyonu mümkün mertebede açık tutmaya gayret gösteriyorum.yani yaşamak için ihtiyac duyduğum şeyleri yaparken televizyon izlemeye devam ediyorum.izlemesem de bakıyorum. bakmasam da açık dursun istiyorum.
ve takdir edersiniz ki, bu alemde şarkı türkü gırla. babamsa mtv ye bayılıyor. bu sebeple mtv'miz genelde açıktır. (DİSKAVİRİ KANAL ve NASYONEL CİĞOGRAFİK -babam böyle diyor- de bir diğer tutkunu olduğumuz kanallardan) rihanna' nın dayak yediğini ilk babamdan duymustum. ya da eminem'in yeni albüm çıkaracağını...
arabamızda serdar ortaç, kenan doğulu, burak kut albümleri var. olmadı, powerturk ya da radyo alaturka dinliyoruz uzun-kısa yolculuklarımızda.
kadıköye gitmek icin ki haftada cok kez gidiyorum, genellikle minibüs kullandığımı daha önce de söylemiştim. minibüs yolculuklarım sayesinde de arabesk kültürüm hepinizinkini dövecek kıvama gelmiş durumda.
yurttayken televizyon izleyemiyorum.ama sürekli karşısında oturabildiğim bir ekran var neyse ki. sabahlara kadar hiç s.kimde olmayan insanların bloglarını, sözlükleri, forumları okuyorum, stumble yapıyorum.alemlerden alemlere koşuyorum. saat de sabah 7yi gösterirken, "lan biraz uyuyim ben öğrenciyim, derse gitcem 2 saate" kafasına girip yatağa tırmanıyorum.
okuldayken dinlediklerim çok farklı. eve gittiğimde, canım the smiths dinlemek hiç istemiyor. televizyon izlemek istiyorum.ne olursa.orda ne çalarsa onu dinliyorum. vj bülent' in kraltv den kovulduğu gün, benim öldüğüm gündür gülüm.
"ben televizyon izlemem" insanlarından hoşlanmıyorum. onları eksik buluyorum. "televizyon aptal kutusudur" diyenlere karşı da mesafeliyim.bence aptal sizsiniz.dünyada çok fazla şey oluyor. senin yaşadığın yeri, etrafını, insanları değiştiren, hatta ve hatta yarın nelerin hayatımıza girebileceğini sana bugünden söyleyen bir şey var karşında. kumanda da senin elinde. MURAT BOZ çıktığında sesini açabilir, daha az sevdiğin murat dalkılıç çıktığında sesi kapatabilir, hiç sevmediğin sertap erener şarkı söylemeye başladığında da kanalı değiştirebilirsin. şehit annesi tabuta sarılıp ağlarken, moralin bozularak ayrı kanala zaplayabilirsin, yunanistan'ın imf borcu olduğunu öğrendikten sonra bir zürafanın doğumuna şahit olabilirsin.bbc'nin ne kadar sikko gençlik dizieri olduğunu gördükten sonra show tv' de ezel oynarken tuncel kurtiz keşke yılmaz güney filmlerinde kalsaydı diye düşünebilirsin. bihter'in silikon taktırdığını gördükten sonra, murat bardakçı tarafından adem ve havva' nın konuştuğu dil hakkındaki yorumularını dinleyebilirsin. gönül tekin tarafından büyülenip osmanlıca dersi almaya karar verebilirsin.dahası, harvırd'ın aslında harvard diye okunduğunu da öğrenebilirsin. tuttuğun takım olan fenerbahçe'nin yine kupa alamadığına üzülebilir, ama gassarayı hep yeniyomuşuz ki diye gönlünü ferahlatabilirsin. sabancıda okuyorsan, iki muhabbete dahil olabilmek için cnbc-e dizilerini izleyip bir miktar daha sosyalleşebilirsin. elindeki euroları bozdurmak için borsa kanalını takip edip, en karlı exchange i yapabilirsin. gündüz kuşağı programlarını açıp, BAZI KADINLAR neler yapıyor görebilirsin.

BUNLAR HİÇ UMRUNDA DEĞİL Dİ Mİ SENİ GİDİ HIGH CULTURE?

...benim ÇOK umrumda.

sen televizyon izlemediğin için, lotoyu kazanan talihlinin sen olduğunu belki de senden önce öğrenip kapına dayanacağım.bil bunu.

öptüms.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder