9 Nisan 2010 Cuma

o memo

bugün, kahvaltı masası konumuz "emo"lardı.yani bu konu nasıl açıldı bilemiyorum.ben sofraya oturdugumda, babam genellikle siyah giyindiklerini, yüzlerinin cok temiz oldugunu, erkeklerin oğlan gibi olduğunu, evlerine çağırsalar gitmeyeceğini söylerken; annem, "aa hiç öyle değil, duygusal pankçıymış onlar, renkli giyiniyorlar hep, saçlar boyalı filan. cok mutsuz cocuklarmıs." diyordu. "hayır sen nerden bileceksin ben hep kadıköyde görüyorum.kadıköy'ün iki şeyi ünlüdür; pilavcısı, emosu.sen bilmezsin hehehe" diye devam ettirdi babam. annem bu duruma baya gıcık olup "iç dünyanın karanlıklığını dısardan renkli giyerek dengelemeıejıjfıe..." diye devam ederken söyle bir sey ile lafı kesildi;

"öf yani kısaca ezikler!!"


bunu 56 yasında bir adamın, icinde haset kalmıs gibi söyledigini düsünün. (peki bu neyin haseti? ) agzımdaki cayı kahvaltı masasına püskürtmek suretiyle çılgın attım. masadan kovuldum. açım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder